Haberler
KIZILAY BÖLGESİNDE İNGİLİZ BURGERİ OLUR ANCAK SOMALİ SOFRASI OLAMAZ MI?-Mehmet ALTUNTAŞ
Dünya Beşten Büyüktür
Son on yılda ülkemiz hem sığınmacı ve göçmen akınına uğramış hem de Afrika başta olmak üzere mazlum ülkelerle dayanışma ve işbirliğinin güçlendiğini söylemek mümkün. Hem ekonomik boyutu hem de dış politika boyutu ile Suriyeli ve Iraklı, Ortaasydan, İrandan gelen sığınmacı, göçmen ve batılı ülkelere doğru mülteci olmak isteyen mazlum göçmenlerin uğrak noktası ve sığınma merkezi olan Türkiye bir yandan da Libya, Sudan, Somali, Filistin, Bosna Hersek, Kosova ve Myanmar’a kadar uzanan müslüma ülkelere, afrikanın diğer ülkelerine ziyaretler yapıyor Cumhurbaşkanlığı düzeyinde diplomasi atağına geçiyor bir dizi ekonomik ve soft power olarak adlandırılan bir yöntem hibe ve yardım anlaşmaları imzalanıyor. Son yıllarda Türk soylu ülkeler arasında kurulan Türk Konseyi ile Türkiye dış politikada dünyanın dominant ülkelerine ben de varım diyor. Bu tespitin manşet ifadesi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın BM kürsüsünde haykırdığı “Dünya beşten büyüktür” tespitidir. Tüm bu gelişmelere rağmen ülkemizde garip biçimde sığınmacılara anlamsız saldırılar ve medyatik linç girişimleri ile son zamanlarda Ankara Kızılay’da Somalili insanlara yönelik Türkiye’nin dünya çapında üslendiği değeri artan role gölge düşüren hatta mide bulandıran garip uygulamalar olmaktadır.
Fransız Tv5 kanalında konuşan Türkiye uzmanı Fransız akademisyen Jean Marcou:"Türkiye, Afrika'daki nüfuzunu arttırıyor. Türkiye'yi Latin Amerika, Malezya, Hindistan, Endonezya, Pakistan, Suriye, Sudan ve Somali'de görüyoruz, Etiyopya'da da görüyoruz. Her yerdeler!" diyor. Millî Savunma Bakanlığı @tcsavunma twitter hesabında “Somali Türk Görev Kuvveti Komutanlığı tarafından “Sivil Asker İş Birliği Faaliyetleri” kapsamında, Anadolu Kışlası yakınında bulunan Abdullahi Wayeell ve Muhammud Hilowle okullarına gıda ve kırtasiye yardımı yapıldı.” haberinin yeraldığını memnuniyetle müşahade ediyoruz. Allah ordumuzdan razı olsun, verin helâl olsun “kara kurtlara”, diyerek yorum yapan vatandaşımızın dediği gibi mutluyuz ancak yine de Somalili insanlara hitaben “kara” kelimesini dikkatli kullanmak durumundayız. Çünkü İngilizce “negro” ifadesi afrika kökenli insanları aşağılamak ve damgalamak için kullanılan bizde “zenci” kelimesine yakın bir kelimedir. Yakın diyorum çünkü bizim “zenci” kelimesinde siyahlık vurgusu olmakla birlikte aşağılama ve dışlama unsuru ve iması bulunmadığını söyleyebiliriz.
Somali Sofrası da büyüktür: Sümer Sokakta, Somali Sofrası ve SAAB Afrika Yemekleri, Afrika Berberi
Gelelim asıl mevzuya.
Bundan iki ay önce salgın sebebiyle uzun süredir uğramadığım Kızılay’a Mazlumder üyesi bazı dostlarımızın daveti ile gittiğimde beni derin bir hüzne sokan bir olayla karşılaştım. Anlatıldığına göre Kızılay’da Sümer Sokakta yaklaşık 9 civarında işyeri açan Somalili misafirlerimiz oluşan bazı anlamsız tepkiler üzerine levhalarını indirmek kimisi dükkânlarını kapatmak zorunda kalmışlar.
Bu anlamsız ve saçma tepki, tarihsel misyonumuza, örf ve adetlerimize uymadığı gibi yukarıda izah etmeye çalıştığım dünya genelinde oluşan ülkemizle ilgili mevcut olumlu kamuoyu algısına ve uluslararası konumumuza da tamamen terstir. Ben şimdiye kadar gittiğim pek çok ülkede ülkenin tamamında Türk lokantalarında yemek yedim. Avrupa’da 4 milyon Türk var ve önemli bir bölümü dükkân açmış. Fransa, Almanya, İngiltere, İsveç, Danimarka, Amerika’da özellikle New Jersey’de bırakın bir sokakta 9 dükkân açmayı Türklerin mahalleler oluşturduğu bir gerçektir.
Şundan emin olun bu durum insani ve vicdani bir durum değildir. 90’lı yılların eski Türkiyesini andıran ve Yeni Türkiye'ye yakışmayan sözde güvenlik tedbir akıl ve mantık dışı bir durum. Ülke olarak sığınmacı ve göçmen konusuna suhuletle yaklaşırsak, bu sürecin bir imtihan olduğunu düşünüp bu imtihanı geçersek çok güçlenmiş olacağız. Yok aksine saldırgan ve ırkçı iptidai duygularla yok Suriyeliler şöyle böyle “Kızılay’da Somalili hatta kara derili istemiyoruz” diyen müptezeller yüzünden daha da zayıflayacağız. Tercih bizim elimizde değil. İnsanların haklarına saygılı olmak zorundayız. Irkı, dili, dini, mezhebi ve renginden dolayı kimseye ayrımcılık yapmamalıyız.
Ayrıca merak ediyorum! Kızılay AVM nin girişinde yabancı marka İngilizce burger dükkânları var bunların küresel tabelaları kimseyi rahatsız etmezken niçin Somali sofrası ve SAAB Afrika Yemekleri tabelalıları rahatsız ediyor? Somali kelimesine tahammül edilemedi ve böylece 10 yıldan fazla ülkemize öğrenci olarak gelip üniversite bitirip doktora yapan Mohamed Isa ABDULLAH ile eşi Etiyopyalı bir vatandaşımızın ortaklaşa açtığı kafe lokantanın “Somali sofrası” olan ismi “Güzelyurt sofrası” oldu. Merak ettim, bu lokantanın ismi “İtalyan Mutfağı” veya “Fransız Restaurant” olsaydı ne olurdu? Ankara Kızılay’da Sümer Sokakta bulunan bu mütevazı kafe lokanta arası bir mekânın isminde bulunan "Somali" kelimesi Afrika'ya işadamlarını götüren Türkiye'nin çok iyi dostu olan bir ülke değil miydi?
Mehmet ALTUNTAŞ
İnsan Hakları Uzmanı
Not: Bir insan hakları derneği olan Mazlumderin Ankara Şubesi konuyla ilgili kendilerine yapılan başvuru üzerine yaptıkları görüşmeler araştırma ve incelemeler üzerine bir açıklama yaptıklarını gördüm. Bu açıklamayı şu linkten okuyabilirsiniz.
https://ankara.mazlumder.org/tr/main/faaliyetler/basin-aciklamalari/1/kizilay-bolgesinde-somalililere-karsi-ayrimci/14117