Haberler

Göçmenlerin Gündemi (2-8 Haziran)

Göçmenlerin Gündemi (2-8 Haziran)
09.06.2025

2 Haziran

Aliya Vakfı'nda “Hukuksuz Sınırdışılara Karşı” basın açıklaması yapıldı

Bildiri Metni:

Bu bildiri, haksız yere gözaltına alınarak sınırdışı edilen Taha Elgazi ve eşi, ve sonra bütün sığınmacılar, göçmenler ve mültecilere yönelik süregelen hukuka aykırı uygulamaların sona erdirilmesi talebiyle bir araya gelen bir topluluğun ortak sesidir.

Özellikle 2019 yılından bu yana Göç İdaresi Başkanlığı’na bağlı İl Göç Müdürlükleri ve Geri Gönderme Merkezleri çerçevesinde süregelen, göçmenlere yönelik hukuksuz gözaltı, gözetim ve sınır dışı uygulamalarına çeşitli vakalarda şahit olduk ve hâlâ şahit olmaktayız. Bu haksızlıklara karşı tek tek seslerin yükselmesinden ve bu seslere istinaden Göç İdaresi Başkanlığı tarafından dile getirilmiş tepkisel ve inkâr içerikli basın açıklamalarından bugüne kadar bu pratiklerde hiçbir düzelti eğilimin olmaması, eğer bir müdahale söz konusu olmazsa bir süreç olarak vuku bulan bu kitlesel haksızlıkların devam edecek olduğunun göstergesidir. Ve dolayısıyla bu gösterge, bu bildirinin yegâne gerekçesidir.

Bu hukuka aykırı uygulamalar karşısında kişisel mücadelesini en başından beri sürdüren Taha Elgazi ve eşi işte bu haksızlığın bir başka örneği olarak sınırdışı edilmiştir. Taha Elgazi’nin yanındayız ve onun mücadelesine şâhidiz. Ve ona haksızlık yapanlara da şâhidiz. O ve ailesine yapılan hukuksuzluk başta olmak üzere, daha pek çok insana haksızlık eden ve etmeye devam eden Göç İdaresi’ndeki bu yapısal sorunların düzeltilmesi konusundaki talebimizi yeniden bildiriyoruz.

Söz konusu yapısal sorun, nereden geldiğine bakılmaksızın her muhataba uygulanan bir hukuksuzluğa dönüşerek insanların yaşama hakkı, kişisel güvenlik ve insan onurunu tehdit eden pek çok uygulama ile somutlaşmaya devam etmektedir. İl Göç Müdürlüklerinde çeşitli başvuruların hukuka aykırı gerekçelerle işleme alınmaması veya reddedilmesi, yasal haklarından yararlanmak üzere işlem yapmaya giden veyahut genel olarak yaşam pratiklerinde göçmenlerin keyfiyete bağlı olarak gözaltına ya da Geri Gönderme Merkezleri’ne alınmaları, Geri Gönderme Merkezleri’nde gönüllü olarak ülkelerine dönme iradesi olmayan ve yargılama sürecini bekleyen kişilerin psikolojik ya da fiziksel şiddete maruz bırakılarak zorla sınır dışı edilmeleri, deport edildikleri yerlerde güvenlik riski altında olan bu insanların sınır dışına mecbur bırakılmaları için sürdürülen kasıtlı sürüncemeler ve bunlar gibi 6458 sayılı kanuna aykırı pek çok uygulama yaşanmış ve yaşanmaya devam etmektedir. Anayasa Mahkemesi, bu sorunun tespiti ve çözümü noktasında önemli kararlar almış, bireysel başvuru mekanizması yoluyla geri gönderme yasağının anayasal bir hak olarak korunması gerektiğini ortaya koymuş, bu kararları ile göçmenlerin temel haklarının idari pratiklerde keyfi olarak ihlal edilemeyeceğini vurgulamış, etkili denetim mekanizmalarının hayata geçirilmesi gerektiğine işaret etmiştir. Ancak bu kararların uygulanmasındaki eksiklikler ve hukuksuzlukların devam ediyor olması, yapısal sorunun devam ettiğini göstermektedir. Başından beri söz konusu haksızlıklarda kişisel mücadelesini sürdüren Taha Elgazi ve eşi benzer uygulamalar neticesinde haksız yere sınır dışı edilmiştir.

Taleplerimiz; Taha Elgazi’ye yapılan haksızlığın düzeltilmesi, göçmenlere yönelik hukuksuzlukların derhal son bulması, idari pratiklerin hukuka uygun hâle getirilmesi, bu hukuksuz muamelelerde rol almış kişilerin yargılanması ve sürecin bağımsız denetim mekanizmaları ile desteklenmesidir. Taha Elgazi’ye yapılan haksızlık geri alınana ve bu uygulamalar kanuna uygun olana değin bu durumun takipçisi olacağımızı bildiriyoruz.

https://x.com/aliyavakfi/status/1929169021896675639

 

3 Haziran

Bekir Berat Özipek: Alisher Tursunov'dan 23 gündür sağlıklı bir haber alınamıyor

Sınırdışı adı altında Özbekistan'a iade edilen Alisher Tursunov'dan 23 gündür sağlıklı bir haber alınamıyor ve zaman geçtikçe endişeler artıyor. Bu sorular bugün daha çok önemli.

https://x.com/beratozipek/status/1929535551733919778?s=46&t=5zucNQq1MCQN4zMyMCCfsw

 

3 Haziran

Hollanda'da koalisyon hükümeti çöktü, gündem erken seçim (BBC Türkçe)

Hollanda tarihinin en sağcı hükümeti, sığınma ve göç konusunda yaşanan tartışmanın ardından koalisyonun büyük ortağı aşırı sağcı Özgürlük Partisi'nin (PVV) çekilmesiyle düştü.

150 üyeli Hollanda Temsilciler Meclisi'nde 37 sandalyeye sahip olan PVV'nin desteği olmadan mevcut koalisyon partilerinin yeni bir hükümet kurmasının zor olduğu belirtiliyor.

PVV'nin çekilme kararının ardından gerçekleştirilen olağanüstü bakanlar kurulu toplantısında koalisyon ortakları arasında bir orta yol bulunamaması üzerine Hollanda Başbakanı Dick Schoof, öğleden sonra Kral Willem-Alexander'a hükümetin istifasını sundu.

Schoof, Wilders'in hükümetten ayrılışını "sorumsuz ve gereksiz" bulduğunu söyledi.

Hollanda Temsilciler Meclisi, Çarşamba günü hükümetin istifasının ele alınacağı özel gündemle toplanacak.

Geçen yıl 2 Temmuz'da kurulan ve yaklaşık 11 aydır işbaşında olan hükümet, olası yeni bir koalisyon ya da erken seçime kadar geçici olarak görev yapmaya devam edecek.

Muhalefet partilerinin yanı sıra, hükümet ortağı VVD lideri Dilan Yeşilgöz de, bir an önce erken seçime gidilmesini istiyor.

Yeşilgöz, azınlık hükümeti seçeneğine sıcak bakmadığını ve seçimlerin mümkün olan en kısa sürede yapılmasını istediklerini açıkladı.

Son kamuoyu yoklamalarında İşçi Partisi - Yeşil Sol ittifakı ile birlikte ilk sırayı paylaşan aşırı sağcı PVV, erken seçimden daha güçlü çıkacağını düşünüyor.

PVV lideri Wilders, sığınma krizi konusundaki çıkışı ve hükümetten çekilmenin kendisini daha güçlendirdiğini savunarak, "Aslında, bir sonraki seçimlerde Hollanda başbakanı olacağım ve PVV'nin her zamankinden daha büyük olmasını sağlayacağım" diye konuştu.

Hükümet ortağı BBB, Wilders'i, hükümeti yıkarak "Hollanda'yı sol politikalara muhtaç etmekle" suçluyor.

Wilders'in planı onay almadı

Koalisyon hükümetinin büyük ortağı aşırı sağcı PVV lideri Geert Wilders, geçen hafta 10 maddelik bir sığınma ve göç planı açıklayarak, bir hafta içinde sınırların tüm sığınmacılara kapatılması çağrısında bulunmuştu.

Aşırı sağcı lider, "Sığınma ve göç konusunda yeterli değişiklik yapılmazsa PVV koalisyondan ayrılır" demişti.

Hükümeti oluşturan dört siyasi parti liderinin yaptığı toplantıda, PVV'nin sert önlem önerisi yeterince destek bulmadı.

Siyasi propagandasını ağırlıklı olarak sosyal medya platformu X üzerinden yürüten PVV lideri Geert Wilders, Salı sabahı yayınladığı mesajda "Sığınma planımıza onay gelmedi. PVV koalisyondan ayrılıyor" dedi.

Seçmenlere Hollanda tarihinin en katı sığınma ve göç politikasını vadettiğini ancak bunun gerçekleşmediğini belirten Wilders, bu nedenle hükümetten çekilmek dışında bir seçeneği bulunmadığını savundu.

Wilders'in açıklamasının ardından, PVV'nin hükümette yer alan bakan ve bakan yardımcıları görevlerinden istifa etti.

Koalisyonda yer alan diğer üç partinin lideri bir araya gelerek, Wilders'in kararlarını değerlendiriyor.

Lahey'dek siyasi kaynaklara göre meclisteki sol muhalefetten yeterli desteği alamayan sağcı koalisyon partilerinin, Wilders'in desteği olmadan hükümete devam etmesi ya da yeni bir oluşuma gitmesi çok gerçekçi görünmüyor.

Bu nedenle Hollanda'nın yeniden erken seçime gitme olasılığının gündemde olduğu belirtiliyor.

Yeşilgöz: Wilders egosunu ve çıkarlarını seçiyor

Koalisyon liderleri, Wilders'in hükümetten çekilme kararını tepkiyle karşıladı.

Hükümet ortağı VVD lideri Dilan Yeşilgöz, "Wilders kendi egosunu ve kendi çıkarlarını seçiyor, şaşkınım. Sağcı politikaların uygulanması şansını elinden kaçırıyor. Bu aşırı sorumsuzluk" dedi.

Hollanda'da 4. Mark Rutte hükümeti, koalisyonun büyük ortağı Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi'nin (VVD) önerdiği katı göç ve sığınma planı konusunda yaşanan tartışma nedeniyle Temmuz 2023'te düşmüştü.

Rutte, bu gelişmenin ardından VVD liderliğinden istifa ederek aktif siyasete veda ettiğini belirtmiş ve NATO Genel Sekreteri olmuştu.

Politikalarını göç ve İslam karşıtlığı üzerine kuran Wilders liderliğindeki PVV, 22 Kasım 2023'te yapılan erken genel seçimde, yüzde 23 oyla 37 sandalye kazanarak en büyük parti olmuştu.

Uzun süren pazarlıkların ardından PVV öncülüğünde Dilan Yeşilgöz liderliğindeki sağ liberal VVD, merkez sağcı Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC) ve aşırı sağcı Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi'nin (BBB) katılımıyla geçen yıl koalisyon hükümeti kurulmuştu.

Wilders'in başbakanlığa yönelik tepkileri üzerine koalisyon partilerinin liderleri hükümette yer almamış, Başbakanlık görevine Wilders'in önerisiyle eski Hollanda İstihbarat Servisi Başkanı Dick Schoof getirilmişti.

PVV üyesi Sığınma ve Göç Bakanı Marjolein Faber'in, sığınma başvuruları ve aile birleşimini engelleyen yasa önerileri, hem yargı hem de muhalefet partileri tarafından, "hukuka aykırı" olduğu gerekçesiyle eleştiriliyordu.

Wilders'in geçen hafta açıkladığı 10 maddelik yeni planda yer alan, sığınmacılar için sınırların tamamen kapatılması, geçici sığınma iznine sahip Suriyelilerin gerekirse zorla ülkelerine geri gönderilmesi, yeni sığınma merkezi açılmaması, ciddi suçlardan hüküm giyen yabancıların oturma izinleri iptal edilerek sınır dışına çıkarılması gibi öneriler, hükümet ortakları tarafından da yeterince desteklenmemişti.

Koalisyon ortakları, bu önerilere hemen onay vermek yerine, Wilders ile bu maddeleri tek tek müzakere ermek istediklerini söylüyordu.

https://www.bbc.com/turkce/articles/cyvm1mmzgpno

 

8 Temmuz

Trump Los Angeles'a Ulusal Muhafız gönderiyor (DW Türkçe)

ABD'nin Los Angeles kentinde Göçmenlik ve Gümrük (ICE) ajansı memurlarının en az 44 göçmeni gözaltına almasıyla başlayan protestolar ikinci gününde de devam etti. Bazıları Meksika bayrağı taşıyan göstericiler ICE memurlarını taşıyan araçları taşladı, kolluk kuvvetleri göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz kullandı.

Yaşanan şiddet olaylarının ardından onlarca göstericinin gözaltına alındığı bildirildi. Trump yönetimi kente 2 bin Ulusal Muhafız konuşlandırılacağını duyurdu.

ABD Başkanı Donald Trump ve eyalet valileri, isyan veya afet gibi durumlarda Amerikan ordusu içindeki özel bir birlik olan Ulusal Muhafızları göreve çağırabiliyor. Çoğu yarı zamanlı çalışan bu askerler, aktif görevde olmadıkları zaman sivil işlerde çalışıyor.

Trump kendi sosyal medya platformu Truth Social'dan, "Eğer vali ve belediye başkanı işlerini yapamazsa federal hükümet devreye girecek ve problemi çözecektir" diye yazdı.

"Ulusal Muhafızların iki günlük itaatsizlik ve şiddet olaylarını bastırmak üzere Los Angeles'te olmalarından çok memnun olduğunu" söyleyen ABD Başkanı "Bundan böyle protestocuların maske giymesine izin verilmeyeceğini" de duyurdu.

Savunma Bakanı: Deniz piyadeleri alarm durumunda

Savunma Bakanı Pete Hegseth ise "eğer şiddet olayları devam ederse" aktif görevdeki askerlerin de bölgeye konuşlandırılmasını istedi. Hegseth yakınlardaki Pendleton Üssü'nde bulunan deniz piyadelerinin alarm durumunda olduğunu kaydetti.

Los Angeles'ın bulunduğu California eyaletinin Valisi Gavin Newsom "kışkırtıcı" diye nitelediği hamleye tepki gösterdi. "Kolluk gücü eksikliğinden değil, bir gösteri istedikleri için Ulusal Muhafızları sevk ediyorlar" diyen Newsom, halka "Şiddete başvurmayın, onlara istediklerini vermeyin" diye seslendi.

Demokrat Partili Newsom, Cumhuriyetçi Bakan Hegseth'in aktif görevdeki deniz piyadelerini "Amerikan topraklarında, kendi vatandaşlarına karşı" kullanma önerisi içinse "akılsızca bir hareket" yorumunu yaptı.

Los Angeles'ta nüfusun önemli bölümü Latin Amerika kökenlilerden ve yurt dışında doğanlardan oluşuyor.

https://www.dwturkce1.com/tr/trump-los-angelesa-ulusal-muhaf%C4%B1z-g%C3%B6nderiyor/a-72834405