Haberler
Avukat Yılmaz: “Ümit Özdağ ya da Sinan Oğan bugün iktidarda olsa herhalde böyle bir göçmen politikası uygularlardı”
Yıldız Önen’in hazırladığı Taksim Tramvayı’na göçmen hakları konusunda uzman, avukat Abdulhalim Yılmaz konuk oldu. Yılmaz, 27 Kasım akşamı işten çıktıktan sonra ortadan kaybolan ve 10 gün boyunca kendisinden hiç haber alınamayan, ardından gözaltında olduğu anlaşılıp 'casusluk' suçlamasıyla tutuklanan Suriyeli mülteci hakları aktivisti Ahmed Katie davasını anlattı.
Yılmaz’ın söyleşisinden kısa notlar şöyle:
"20 yıldan fazladır göçmen avukatlığı yapıyorum. Bugünkü göç politikası o kadar berbat ki... Eğer konuşacaksak kameraları kapatmamız gerekebilir... Ümit Özdağ ya da Sinan Oğan bugün iktidarda olsa herhalde böyle bir göçmen politikası uygularlardı.
"İlk 10 gün boyunca hiçbir şekilde Ahmed Katie'den hiçbir haber alamadık. Kaçırılıp öldürülmesinden korktuk. Ahmet Katie’ye yapılan suçlamalar doğru değil. Casusluk suçlamasının bir kılıf olduğunu anladım.
“Türkiye'de insan haklarını savunmak kriminal bir hale dönüştürüldü. Sanki bu 'Türkiye'yi kötü göstermek' gibi algılanıyor. Kişiler suçsuz olduğunu kendileri ispatlamak zorunda kalıyor, bu çok yanlış bir hukuk sistemi. Devlet görevlileri göçmenlere yönelik her türlü hukuksuzluğu işleyip bunun eleştirilmemesini istiyorlar.”
Ahmet Katie, sürgünde doğmuş bir mülteci çocuğu
“Ahmet Katie Arabistan’da sürgünde doğmuş, babası Esed’e muhalif. 2005’te af çıktığı için Ahmet Suriye’ye dönüyor, ama hapse atılıyor, 2 yıl hapis yatıyor. 2011’de olaylar başlayınca yine hapse atılıyor, işkence görüyor. 2015’ten beri Türkiye’de, çocukları Türkiye’de doğuyor.
“Ahmet Katei entelektüel, aydın biri, Suriyeli mültecilere destek olan biri, insan hakları savunucusu, iş adamı. Ama çocuklarını okula gönderemiyor, bürokratik engellerle karşılaşıyor. Bunun üzerine 2023 Nisan ayında Fransa’ya mülteci başvurusunda bulunuyor. Geçen Ekim ayında mülteci başvurusu kabul edilince başına bu yaşadığı hukuksuz olaylar geliyor.
“Casuslukla suçlanıyor, ama eldeki delillere bakıldığında böyle bir şey söz konusu değil. Ama casuslukla suçlanıp herkesin beraat ettiği Büyükada davasında olduğu gibi bu davada da Ahmet birkaç yıl hapiste kalmak zorunda kalacak, sonra beraat etse de fiilen cezalandırılmış olacak.
“Türkiye’de insan haklarını savunanlara kötü gözle bakılıyor. Fiilen cezalandırılmaya çalışılıyor. İnsan hakları savunucularına kumpaslar kuruluyor.”
Söyleşinin tümünü Serbestiyet TV kanalında, aşağıdaki youtube adresinden izleyebilirsiniz..
https://youtu.be/sDa2iAQdGmI?si=tKCdwve3Dh6tJJcI