Faaliyetlerimiz

Sığınmacı Hakları Platformu: Ayrımcılığa karşı kuşatıcılığı geliştirelim

Sığınmacı Hakları Platformu: Ayrımcılığa karşı kuşatıcılığı geliştirelim
01.02.2022

Sığınmacı Hakları Paltformu bileşenleri, Şam Yetimler Derneğinde bir araya gelerek, artan mülteci karşıtlığı ve ırkçılık üzerine bir araya gelerek basın toplantısı gerçekleştirdi.

Sığınmacıların araçsallaştırılmasına karşı siyaset üstü bir mutabakat oluşturuması gerektiğini vurgulayan platform üyeleri, siyasi partilerin ve siyasi aktörlerin ayrımcılık ve nefret söylemi sadece sığınmacılara değil, tüm ülkenin toplumsal barış ve huzuruna zarar verdiğini, siyasi rekabetin mülteciler üzerinden yapılmasının, ayrımcılık ve nefreti körüklediğini , toplumsal maliyeti uzun vadede ağır olabilecek yeni bir fay hattının zeminini oluşturduğunu belirttiler.

Platform adına “Hepimiz Göçmeniz Grubu”ndan Yıldız Önen yaptığı açıklamada; bütün sosyal ve siyasi aktörlerden, sivil toplumdan ve devletten, iktidardan ve muhalefetten bu konuya yeni ve daha insani bir yaklaşımla bakmalarını belirttiler.

Ali Dalaz - Hertaraf Haber

Sığınmacı Hakkı Platformu’nun yaptığı açıklamanın tam metni:

Sığınmacıların araçsallaştırılmasına karşı siyaset üstü bir mutabakat oluşturalım

Türkiye 2023 genel seçimlerine doğru yaklaşıkça, siyasi parti temsilcilerinden ve medyadan sığınmacılara ilişkin ayrımcı tutum ve açıklamalar da yoğunlaşıyor.

Suriyeli sığınmacıların topluca suçlanması, onların hedef gösterilmesi ve tehcir söylemleri, 10 yıldır zor koşullarda hayata tutunmaya çalışan dört milyon insanı tedirgin ettiği gibi, onları nefret suçlarının da hedefi haline getiriyor ve karşılıklı uyuma da zarar veriyor.

Siyasi partilerin ve siyasi aktörlerin ayrımcılık ve nefret söylemi sadece sığınmacılara değil, tüm ülkenin toplumsal barış ve huzuruna zarar veriyor. Siyasi rekabetin mülteciler üzerinden yapılması, ayrımcılık ve nefreti körüklüyor, toplumsal maliyeti uzun vadede ağır olabilecek yeni bir hay hattının zeminini oluşturuyor.

Oysa siyaseti hak temelli ve kuşatıcı bir biçimde de yapmak mümkün. Seçimler öncesinde mülteci meselesi ile ilgili siyaset üstü bir mutabakata, özgürlük, adalet ve barış gibi değerleri önemseyen herkesin sığınmacılarla ilgili çözüm üzerine birlikte düşünmesine ihtiyaç var.

Bu çerçevede siyasi partilerin hiç değilse sığınmacılar konusunda bir centilmenlik anlaşması varmaları, bu konuyu depolitize etmeleri ve siyasetin gündeminden çıkarmaları, demokratik, sivil ve hak temelli siyaset için değerli bir adım olur.

Özellikle seçim kampanyası döneminde siyasi aktörlerin, vatandaşlarla bir araya geldiklerinde ayrımcı önyargıyı yeniden üretecek bir dille değil, sığınmacılarla ilgili gerçeği somutlaştıracak biçimde, rasyonel ve kuşatıcı bir dille konuşmaları hayati önem taşıyor. Önyargı ve nefretin insan hayatına mal olmaya başladığı bir aşamada olduğumuzu göz önüne alacak olursak, kelimenin gerçek anlamıyla hayati bir önem taşıyor.

Suriyeli sığınmacılar ve onlarla dayanışma gösteren bireyler olarak bizler, bütün sosyal ve siyasi aktörlerden, sivil toplumdan ve devletten, iktidardan ve muhalefetten bu konuya yeni ve daha insani bir yaklaşımla bakmalarını bekliyoruz.