Faaliyetlerimiz

MEDAR: “Suriyeli sığınmacıların temel meseleleri derinlemesine tartışıldı”

MEDAR: “Suriyeli sığınmacıların temel meseleleri derinlemesine tartışıldı”
20.01.2024

Faruk Sevim

Akdeniz Araştırmaları Merkezi (MEDAR), 2016 yılında İstanbul Medipol Üniversitesi çatısı altında kurulan, Türkiye’nin bulunduğu bölgedeki gelişmelere ilişkin ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerle ilgili akademik faaliyetler yürüten bir araştırma merkezi.

Bölgemizin en önemli konularından biri olan göç konusunda MEDAR tarafından çeşitli faaliyetler yürütülüyor. Şimdiye kadar Eğitim, Sağlık, Mülteci Hukuku, Suriyeli öğrenciler, Medya, Toplumsal Uyum ve Suriyelilerin Ekonomiye katkıları konularında çalıştaylar yapıldı. Toplantılarda kamu kesiminden yetkililer, göçmen kurumlarının temsilcileri, STK’lar ve akademisyenler bir araya geldi. Sorunlar konuşuldu, çözüm önerilerinin oluşturulması için çalışmalar gerçekleştirildi.

MEDAR’ın bu faaliyetlerini, Yönetim Kurulu üyesi Dr. Duygu Öztürk ile konuştuk.

 

Öncelikle, Akademinin göç konusundaki rolü ne olmalı? Türkiye’de akademi üstlenmesi gereken rolü yerine getirebiliyor mu?

Akademinin göç konusundaki temel rolü, konu üzerine tarafsız bilimsel araştırmalar yapmasıdır. Bu araştırmaların akademik yayınlar üzerinden kamu ile paylaşılması ve göç konusu üzerine bir bilgi birikiminin oluşturulması önemlidir. Göç çalışan akademisyenler öncelikli olarak ulusal ve uluslararası literatüre katkıda bulunurlar. Akademisyenlerin oluşturduğu bilgi, kavramsal tartışmalar, sahalardan verilerle yapılan analizler, göç konusu üzerine politikalara yön verebilir niteliktedir. Böylelikle kamuyu bilgilendirme, farklı alanda politikaların etkilerini değerlendirme ve politika önerileri sunma, toplumsal bilinç oluşturmaya katkı sağlar. 

Özellikle Suriye’den sığınmacıların gelmesiyle, Türkiye’de farklı alanlarda ve disiplinlerde çalışan çok sayıda akademisyen göç meselesi üzerine kafa yormaya başlamış ve çok sayıda akademik yayın üretilmiştir. Tabi ki, her zaman daha fazlası yapılabilir. Göç dinamik bir meseledir, tarafları vardır, kısa orta ve uzun vadeli sonuçları, aynı şekilde ondan doğan ihtiyaçlar, değişimler dönüşümler vardır. O nedenle hep daha fazlası yapılabilir. Akademisyenlerin ürettikleri bilgiler daha verimli şekilde farklı alanlarda kullanılabilir. Halihazırda kullanılıyor ama daha etkili süreçler oluşturulabilir. Yani politika yapım süreçlerinde ve uygulamada akademisyenler ve akademik çalışmalar daha etkili bir şekilde süreçlere entegre edilebilirler.

 

Bu rolün daha iyi yerine getirilmesi açısından düzenlediğiniz toplantıların etkisi oluyor mu? Bunu gözlemliyor musunuz?

İstanbul Medipol Üniversite Akdeniz Araştırmaları Merkezi, kurulduğu günden beri göç ve özellikle Suriyeli sığınmacılar meselesine yönelik yoğun olarak çalışmalar yürütmektedir. Göç meselesinin farklı kısımlarında yer alan paydaşların bir araya geldiği çok sayıda toplantı düzenlendi. Yapılan toplantılarda özellikle, konunun tarafları yani kamu, sivil toplum, akademi ve Suriyeli sığınmacılar aynı masa etrafında bir araya getirildi. Çok verimli tartışmaların yapıldığı, tarafların önemli bilgilerle ayrıldıkları ve iş birliklerinin geliştirildiği toplantılar oldu. Toplantıların raporları taraflara iletildi ve kamuoyuyla da paylaşıldı. Yaptığımız toplantıların göç meselesine sunduğu en önemli katkılardan bir tanesi meselenin temel taraflarının bir araya gelip sorunlar ve çözümler üzerine konuşmalarının sağlanması için gerekli olan zemini oluşturmuş olmalarıdır. Yapılan toplantılarda sahadaki çok önemli gelişmelerin kimi zaman politika yapıcı ve uygulayıcı aktörlere ulaşmadığı, bilgi eksikliği ve bilgi kirliliğinin göç yönetişimini olumsuz etkilediği, politikalar hakkında yeterli ve doğru bilginin sahada yer almadığı ve kimi zaman mevcut politikaların uygulamalarında aksaklıkların yaşandığı görülmüştür. Bu toplantılar bir yandan Suriyeli sığınmacıların günlük hayatlarındaki temel meselelerin, konunun tarafı farklı aktörlerce masaya yatırılmasını ve derinlemesine tartışılmasını sağlamıştır. 

 

Özellikle kamu kurumları yeterince katılım sağladı mı?

Suriyeli sığınmacıların günlük hayatlarında karşılaştıkları temel meseleler sağlık, eğitim, istihdam, sosyal uyum gibi başlıklar altında kamu, sivil toplum, akademi ve Suriyeli mültecilerden katılımcılarla sorunlar ve çözümler olarak tartışılmıştır. Her toplantı için o konuyla ilgili aktörler davet edilmiştir ve kamudan da önemli katılım sağlanmıştır. Tabi ki yeterlidir ya da değildir demek çok kolay değil. Her zaman daha iyisi olabilir. Ve de benzer çalışmalar yapılmalıdır. Fakat toplantıları tamamlamışken geriye bakıp düşündüğümde, yapılan toplantıların oldukça verimli ve başarılı olduğunu söyleyebilirim.

 

Kamu görevlileriyle STK temsilcilerini ve mültecileri aynı masa etrafında toplamaktan ne tür sonuçlar bekliyorsunuz? Bu karşılaşmalar nasıl oluyor?

Göç meselesi hatta daha spesifik olmak gerekirse Suriyeli sığınmacılar meselesi, çok taraflı ve çok boyutlu bir meseledir. Bu farkındalıkla MEDAR olarak toplantıları düzenledik. O sebeple sadece akademisyenleri ya da sadece politika yapıcıları bir araya getirmedik. Meselenin tüm taraflarının aynı masa etrafında buluşması önemliydi çünkü aynı anda aynı meselenin farklı boyutlarının dile getirilmesi ve konuşulması gerekiyordu. Çünkü ancak bir meselenin tüm taraflarını dikkate alan çalışmalar uzun vadede iyi sonuçlar verebilir. Bu toplantılar hem aktörlerin kendilerini ifade etmelerine olanak sağlamış hem de yeni bir iletişim oluştu. Özellikle Suriyeli sığınmacılardan ve derneklerden toplantılara üst düzey bir ilgi oldu. Bu durum, Suriyeli sığınmacıların seslerini duyurmaya, sorunlarını dile getirmeye ne kadar ihtiyaçları olduğunu göstermektedir. Birinci ağızdan meselelerin dile getirilmesi, mevcut politikaların uygulanma süreçlerine ve ihtiyaçlara dair önemli bilgilerin oluşmasını sağladı. Toplantıların özellikle çok boyutlu kamu politikalarının oluşturulmasına katkısı olabilecek niteliği vardır.

 

Katılan STK’lar, Suriyeli sığınmacıların sorunlarını yeterince dile getirebiliyorlar mı?

Toplantılara çok sayıda sivil toplum temsilcisi katıldı. Bunların içinde, Suriyeli dernek temsilcileri, sendika temsilcileri, Kızılay, kadın dernekleri, medya temsilcileri aklıma ilk gelenlerdir. Her katılımcı meselelerin farklı bir yüzünü, boyutunu masaya getirdi. Sığınmacıların özellikle şahsi deneyimlerinin masaya gelmesi açısından onların toplantılara katılımlarının katkısı çok anlamlı oldu. Yoksa meselenin ana aktörleri olmadan yapılan toplantılar çoğu zaman ezbere bilgilerin, çoğu kez de doğruluğu tartışılır bilgilerin sürekli üretilmesine sebep olmaktadır. O bakımdan Suriyeli sığınmacılarla politika yapıcı ve uygulayıcı aktörlerin aynı masada bir araya gelip sorunları konuşmaları çok değerlidir. Kısıtlı mekân ve süre dâhilinde oldukça verimli toplantılar yapıldığı, katılımcılarda toplantı sonrasında kurulan diyaloglarda da anlaşılmaktadır. Benzer toplantılara ihtiyaç olduğu aşikardır. Ve meselelerin farklı taraflarını bir araya getiren benzer toplantıların yapılması, Suriyeli sığınmacıların sorunlarını kendi ağızlarından daha çok dile getirmelerini sağlayacaktır.

 

Kamu temsilcileri bu görüşlerden yararlanıyor mu?

Toplantılara konulara göre farklı kamu kuruluşlarından katılımlar oldu. Belediyeler, Bakanlıklar, İl Göç İdaresi temsilcileri toplantılara katılım sağlayan temel kamu aktörleri oldu. Toplantılar tamamlandıktan sonra sadece katılımcı aktörlere değil, ilgili kurum ve kuruluşlara toplantı raporları gönderilmiştir. Ayrıca üniversitemiz internet sitesinde de kamunun bilgisine sunulmuştur. Kamu temsilcilerinin bu toplantılardaki görüşlerden yararlanıp yararlanmadığı ya da ne kadar yararlanacağı kısa vadede sonuçları hemen görülebilecek bir şey değildir. Ayrıca bu toplantılara benzer toplantıların yapılması politikaların şekillendirilmesini kolaylaştıracaktır. O bakımdan benzer toplantılara öncülük etmesi bakımından da MEDAR’ın Suriyeli sığınmacılarla ilgili yaptığı toplantılar önem arz etmektedir. Bu toplantılar özellikle kamu politikası yapımı süreçlerinden meselenin ilgili taraflarının görüşlerinin alınmasının bir alışkanlık haline getirilmesini destekleyen çalışmalardır. Hele ki göç gibi, göçmenlerin potansiyel sorun olarak algılandıkları ve bir güvenlik meselesi haline getirildikleri bir zamanda, sığınmacılarla birlikte diğer aktörlerin politika yapıcı ve uygulayıcı aktörlerle aynı masada buluşması, kamu politikası yapımında yönetişim yaklaşımının oturması için değerlidir.

Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederiz.