Faaliyetlerimiz
GAR: “Depremlerde insani yardım ayrım gözetmeden ve tarafsız bir şekilde yapılmalı”
Göç Araştırmaları Derneği (GAR)“Durum tespit raporu: Göç ve deprem” başlıklı raporunu politika önerileriyle birlikte paylaştı.
GAR tarafından, 6 Şubat 2023’te yaşanan büyük deprem felaketi sonrasında ayrımcı söylem ve pratiklere maruz kalan göçmenlerin durumunu tespit etmek amacıyla bir rapor hazırlandı. Rapor; 23-27 Şubat tarihleri arasında, Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay, Adana ve Mersin, Göksun, Pazarcık, Nurdağı, İslahiye, Defne, Antakya, Samandağ ve Kırıkhan’da gerçekleştirilen saha ziyaretlerinde elde edilen bulgulara göre hazırlandı.
Depremin etkilerinin en ciddi biçimde hissedildiği iller, aynı zamanda göçmen nüfusun yoğun olarak yaşadığı şehirler. Resmî rakamlara göre, bölgede Geçici Koruma Statüsüyle (GKS) bulunan Suriyelilerin nüfusu 1 milyon 800 bin civarında. Bu rakam Türkiye’de yaşayan GKS sahibi Suriyelilerin yüzde 50’sine tekabül ediyor. Yani Suriyeli göçmenlerin yarısı depremden doğrudan etkilendi.
Raporun en önemli tespiti, göçmenlere deprem yardımları konusunda yapılan ayrımcılıklar oldu. Deprem sonrası Zafer Partisinin öncülük ettiği nefret söylemi ve saldırı girişimlerinin mevcut gerilimleri artırarak göçmenler için daha da güvensiz bir afet sonrası ortamı yarattığına dikkat çekilen raporda, deprem bölgesinde kalmaya devam eden Suriyelilerin ciddi hak ihlalleriyle karşılaştığı ve birçok kez yerinden edilme yaşadıkları aktarıldı.
Göçmenler deprem sonrası görünmezleştiler
Raporda, “Depremin ilk gününden itibaren baroların ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin yazdıkları raporlar ve GAR’ın araştırma ve gözlemleri; acil yardımların ulaştırılmasında Suriyeli nüfusun görünmezleştiğini ve ciddi ayrımcılıklara maruz kaldığını gösterdi. Söz konusu Suriyeliler olduğunda, acil insani yardımlarda ayrım gözetmeme ve tarafsızlık ilkelerine riayet edilmediği görülüyor” denildi.
Afet sonrası zorunlu göçün en büyük iki nedeninin barınma ve geçim kaynaklarının kaybı olduğu ifade edilen raporda, göçün ciddi bir emek kaybına neden olduğu ifade edildi.
Raporda deprem sonrası göçmenlerin durumuna ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:
Depremden etkilenen her 10 kişiden biri Suriyeli. Geçici koruma statüsü olan Suriyelilerin bölge nüfusuna oranı yüzde 12,4.
Göçmenlere ait kimlik tespit süreçlerine depremin ancak üçüncü haftasında başlanabildi.
Zafer Partisinin öncülük ettiği nefret söylemi ve saldırı girişimleri, mevcut gerilimleri artırarak daha da güvensiz bir afet sonrası ortam yarattı.
Göçmenler arasında hem arama kurtarma sırasında hem de sonrasındaki insani yardım faaliyetleri sırasında sessiz kalmayı tercih edenler oldu.
Ayrım yapılmamalı
Raporda GAR’ın politika önerileri de sıralandı. Önerilerden bazıları şöyle:
İnsani yardım ayrım gözetmeden ve tarafsız bir şekilde yapılmalı.
Geçici koruma statüsü ve uluslararası koruma statüsü bulunan kişiler, tüm depremzedelere sağlanan yardım ve hizmetlerden faydalanabilmeli.
Deprem bölgesine geri dönmek istemeyen göçmenlere gittikleri şehirlerde “yeniden kayıt hakkı” tanınmalı.
Deprem bölgesinde göçmenlerin maruz kaldığı ayrımcılığın engellenmesi için yasal süreçler başlatılmalı.
Rapora aşağıdaki linkten erişebilirsiniz:
https://gocarastirmalaridernegi.org/attachments/article/311/G%C3%B6%C3%A7%20ve%20Deprem%20-%20Durum%20Tespit%20Raporu.pdf?utm_source=substack&utm_medium=email